Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
f
fakı: fakih, hoca, alim, din bilgini.
fakir emrah: ercişli emrah.
farı: yüce.
farımak: yaşlanmak, yıpranmak, yorulmak.
farz:1.müslümanlıkta özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan tanrı buyruğu. 2.doğru sonuca varmak için yapılması zorunlu olan.
fasık: günahkar , hak yolundan hariç olan. allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. büyük günah işleyen ya da küçük günahlarda ısrar eden kimse.
faş: açma, ortaya çıkarma.
fazl: lütuf.
fazlı yezdan: tanrının lütfu.
fel: fi'il. iş, tutum, davranış, oyunbozanlık, dek, desise.
felek: gökyüzü, sema.
felek: kader, talih, baht, şans.
fem: ağız.
fena mülkü (fena şehri): geçici dünya, kendi varlığından geçme.
fena: yok olma, yokluk, geçiş gitme. tasavvufta maddi varlıktan sıyrılıp hakk'a ulaşma.
fend: hile, oyun.
ferace: kadınlar için bol ve uzun üst giysisi. başörtü.
ferağ: gözyaşı.
fere keklik: erginleşmemiş keklik.
ferhat: ferhat ile şirin hikayesi'nin erkek kahramanı.
ferişte: melek.
fetalına: övgü.
fe-tebarekallah: ne kadar bereketli, ne kadar güzel anlamında şaşma bildirir. allah övmüşte yaratmış anlamında bir söz.
feyl: düşünce, zihniyet.
fısk: hak yolundan ayrılma, isyan etme, günah suç.
fıskı: günahı, suçu.
fidanrıar: fidanlar.
figan: acıyla bağırma, inleme.
fil: satranç oyununda çapraz hareket eden iki taşın adı.
firağ [firah]: ayrılık, ayrılık acısı, firak.
firak: ayrılık, ayrılma, kader, hüzün.
firez: ekin, yeni çıkmaya başlamış ekin.
firkat: dostlardan vesaireden ayrılık, ayrılış.
furkan: 1.kur'an. 2.iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, hak ile batılı ayıran kanıt. 3.iyiyle kötü ve doğruyla yanlış arasındaki farkı gösteren her şey.
Tarih: 2016-03-02 01:55:41 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Türküler sözlük - f Nedir
fakı: fakih, hoca, alim, din bilgini.
fakir emrah: ercişli emrah.
farı: yüce.
farımak: yaşlanmak, yıpranmak, yorulmak.
farz:1.müslümanlıkta özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan tanrı buyruğu. 2.doğru sonuca varmak için yapılması zorunlu olan.
fasık: günahkar , hak yolundan hariç olan. allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. büyük günah işleyen ya da küçük günahlarda ısrar eden kimse.
faş: açma, ortaya çıkarma.
fazl: lütuf.
fazlı yezdan: tanrının lütfu.
fel: fi'il. iş, tutum, davranış, oyunbozanlık, dek, desise.
felek: gökyüzü, sema.
felek: kader, talih, baht, şans.
fem: ağız.
fena mülkü (fena şehri): geçici dünya, kendi varlığından geçme.
fena: yok olma, yokluk, geçiş gitme. tasavvufta maddi varlıktan sıyrılıp hakk'a ulaşma.
fend: hile, oyun.
ferace: kadınlar için bol ve uzun üst giysisi. başörtü.
ferağ: gözyaşı.
fere keklik: erginleşmemiş keklik.
ferhat: ferhat ile şirin hikayesi'nin erkek kahramanı.
ferişte: melek.
fetalına: övgü.
fe-tebarekallah: ne kadar bereketli, ne kadar güzel anlamında şaşma bildirir. allah övmüşte yaratmış anlamında bir söz.
feyl: düşünce, zihniyet.
fısk: hak yolundan ayrılma, isyan etme, günah suç.
fıskı: günahı, suçu.
fidanrıar: fidanlar.
figan: acıyla bağırma, inleme.
fil: satranç oyununda çapraz hareket eden iki taşın adı.
firağ [firah]: ayrılık, ayrılık acısı, firak.
firak: ayrılık, ayrılma, kader, hüzün.
firez: ekin, yeni çıkmaya başlamış ekin.
firkat: dostlardan vesaireden ayrılık, ayrılış.
furkan: 1.kur'an. 2.iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, hak ile batılı ayıran kanıt. 3.iyiyle kötü ve doğruyla yanlış arasındaki farkı gösteren her şey.
Tarih: 2016-03-02 01:55:41 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx